“Bir senaryo yazacağım”
“Güzel!”
“Kafamda hikaye için harika bir fikir var. Gerçekten heyecanlıyım”
“Devam et.”
“Sadece, bir problemim var.”
“Oh?”
“Bilgisayarıma bakıyorum ve karşılığında onun tek yaptığı bana bakmak oluyor!”
“Klavyedeki tuşları kullanmayı denedin mi?”
“Ben ciddiyim. Bir senaryoya başlamanın sırrı nedir? Senin bir sırrın var mı?”
“Aslına bakarsan, evet var.”
“Bu, sahneleri 4x5’lik kartlara yazıp önüne sermek ve böylece giriş, gelişme ve sonucu görmek midir?”
“Kullanılabilecek yöntemlerden biri.”
“Önce son on sayfayı yazıp hikayenin nereden başladığını bilmek ve böylece senaryoyu filanle taşıyabilmek midir?”
“Gizemli hikayeler için bu yöntemi kullanan bir sürü yazar tanıyorum. Onlar için işe yarar.”
“Hikayedeki temel karakterler için birer sayfalık biyografiler yazmak ve böylece her birini anlayabilmek ve motivasyonlarını bilebilmek midir?”
“Yapabilirsin, eğer senin için işe yarıyorsa. Ben şahsen, önce hikayenin dönüm noktalarını ortaya koymayı ve bu noktalara hizmet edecek karakterleri yaratmayı tercih ediyorum.”
“Senaryomda duymak ve görmek istediğim her şeyin uzun bir listesini yapmak mıdır? Sahne, karakter, diyalog listeleri. Hepsini kağıda dökmek. Listeler işe yarar mı?”
“Eminim pek çok yazar için işe yarar. Benim içinse yaramıyor, çünkü doğallığı kaybettirdiğini düşünüyorum.”
“Sadece BAŞLANGIÇ yazıp sonra karakterleri, yolculukları boyunca bizi taşımaları için koyvermek midir? Doğallık derken bunu mu kastediyorsun?”
“Kurslarımda birçok yazar bütün hikayeyi kafalarında yaratabildiklerini öne sürmüştür. Her şeyi beyinlerinde oluşturup, sadece BAŞLANGIÇ yazarlar ve sonra ilk müsveddenin tamamını bir seferde yazarlar. Doğrusu ben bunu yapabileceğimi sanmıyorum.”
“Öyleyse Allah aşkına, senin sırrın nedir?”
“Bir mektup yazarım.”
“Mektup?”
“Hikayem hakkında hiçbir şey bilmeyen birisine mektup yazarım. Eskiden anneme yazardım, ama rahmetli olduktan sonra artık Berlin’de yaşayan kızım Kimberly’ye yazıyorum.”
“Bir dakika bir dakika. Mektup değil, senaryo yazıyoruz, hatırlıyor musun?”
“Şöyle yazıyorum: ‘Sevgili Kimberly, sana en son hikayemi anlatmak istiyorum. Bu, şöyle bir kadın hakkında...’ ve sonra sanki Kimberly odada benimleymiş ve ben de ona anlatıyormuşum gibi hikayenin tamamını yazıyorum, çünkü o benim hikayemi bilmiyor. Hiçbir şeyi atlamıyorum. Bazen mektuplarım 10-12 sayfa kadar sürebiliyor, ama bittiğinde artık kafamda kağıda dökülmemiş hiçbir şey kalmıyor, tüm vurgular, tüm nüanslar. Sonra mektubuma geri dönüyorum ve keskin noktaları yumuşatıyorum, belirsiz kalan yerleri netleştiriyorum ve belirgin bir üç perdeli yapı elde edecek kadar şekil veriyorum.”
“Sonra da mektubu kızına gönderiyorsun?”
“Elbette hayır! Çünkü gerçekte bu onun için değil ki, benim için. Ama hikayeyi anlatarak bütün karışıklıkları çözmüş olduğum için artık BAŞLANGIÇ yazmaya hazır oluyorum. Görüyor musun, benim için hikayenin temelini kurmak en zor bölüm. Bir kez bunu başarmış, ve kağıda dökebilmişsem, artık diyalogları yazmak çok kolay oluyor.”
“Senin sırrın BU mu yani?”
“Evet, sırrım bu.”
“Onu kullanabilir miyim? Yani, sadece bir mektup yazmak diyorum?”
“Elbette, kullanabilirsin.”
“Peki, kızının adı neydi, tekrar söyler misin?”
"I'm gonna write a screenplay"
"Good!"
"I've got this great idea for a story. I'm really excited"
"Go for it."
"Except, I've got this problem."
"Oh?"
"I stare at my computer and all it does is stare back at me!"
"Have you tried using the keys on the keyboard?"
"I'm being serious. What's the secret for starting a screenplay? Do you have a secret?"
"As a matter of fact, I do."
"Is it writing down scenes on 4x5 cards first and then laying them all out so that you can see the beginning, middle, and end?"
"That's one way to do it."
"Is it writing out the last ten pages first so you know where the story is heading and can write to the climax?"
"I know a lot of mystery writers write that way. It works for them."
"Is it writing out one-page biographies of all your major characters so you completely understand them and know their motivation?"
"You can do that, if it works for you. I, personally, would rather get my plot points down first, then create characters that work within my plot points."
"Is it making long lists of everything I want to see and hear in my screenplay. Lists of scenes, of characters, of dialogue. Just get it all out and onto paper. Do lists work?"
"I'm sure they do for some writers. It doesn't work for me because I think that you lose your spontaneity."
"Do you just write FADE IN and just let your characters sweep you along on their journey? Is that what you mean by spontaneity?"
"A number of writers in my workshops claim they create the whole story in their head, have it all figured out in their mind, and can go right to FADE IN and write the whole first draft right off the top of their head. But I don't think I could do that."
"Then, for god sake, what IS your secret?"
"I write a letter."
"A letter?"
"I write a letter to someone who knows nothing about my story. I used to write it to my mom, but when she passed on I started to write to Kimberly, my daughter who lives in Berlin."
"Wait a minute. We're writing a screenplay not a letter, remember?"
"I write: 'Dear Kimberly, I want to tell you my latest story. It's a bout a woman who' and I proceed to write out the entire story as if Kimberly were in the room with me and I was personally telling her. Because she doesn't know my story. I leave out nothing. Sometimes my letters run 10 to 12 pages but when I'm done it's no longer just in my head but it's on paper: all the beats, all the shadings. Then I go back over the letter, smooth out the rough spots, clarify elements that are fuzzy, and mold the story to give me a definitive three-act structure."
"Then do you send the letter to your daughter?"
"Of course not! Because it's really not for her, it's for me. But by telling her the story I have worked out all the kinks and I'm ready to go to FADE IN. You see, for me, breaking the back of the story is the most difficult part. Once I've done that, and it's all down on paper, then, for me, just adding the dialogue is easy."
"So THAT'S your secret?"
"That's my secret."
"Can I use it? I mean, just write a letter?"
"Of course you can use it."
"So what's your daughter's name again?"
Ken Rotcop's screenplay, "Baby on Board," will be released this summer starring Lara Flynn Boyle and John Corbett. He is the recipient of The Writers Guild Award, The Neil Simon Award, The Image Award and this past year, received an honorary Appy for being the keynote speaker at the West Virginia Film Festival.
1 yorum:
teşekkür ediyorum.
Yorum Gönder